Anal Bölge Hastalıkları Cerrahisi

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi)
Pilonidal sinüs (kıl dönmesi) vücudun tüm bölgelerinde (kasık, saçlı deri, parmak arası vs) görülebileceği gibi genellikle kuyruk sokumunda ortaya çıkan, içerisinde kıl ve iltihap bulunan küçük keseciklerden oluşan bir hastalıktır. Hastalık genellikle genç erişkin erkeklerde görülmektedir. Obezite, aşırı terleme, tüylü vücut gibi nedenler hastalığın oluşmasına zemin hazırlar.

Pilonidal sinüs sıklıkla dökülen tüy ve kılların bu alanda birikmesi ve özellikle de sıcak ve ter ortamında, vücudun hareketleri ile kılların deri altına girerek önce küçük kistik yapılar oluşturması sonrasında iltihap ve akıntıya neden olmasıyla başlar. Masa başı işler gibi uzun süre oturmak zorunda olunan işlerde çalışanlarda daha sık görülmesi de bu sebepledir.

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Nedir?
Pilonidal sinüs, kuyruk sokumu lokalizasyonunda görülen, sıklıkla saç ve sırttan dökülen tüy ve kılların küçük kistik yapılar şeklinde cilt altında birikmesi ile karakterize bir hastalıktır. Biriken bu küçük kistik yapılar, uzun süre sessiz (belirti vermeksizin) bulunabileceği gibi enfeksiyonun ortaya çıkması ile iltihap, akıntı ve hatta apseye de neden olabilmektedir.

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Belirtileri Nelerdir?
Hastalık genellikle akıntı ve ağrı şeklinde belirtiler ile ortaya çıkar. Akıntı sıklıkla açık kırmızı renkli, sürekli çamaşırda lekelenmeye neden olan aynı zamanda özellikle yaz aylarında ciddi kaşıntı ve kokuya neden olacak bir karakterdedir. Uzun süre tedavisiz kalan hastalık durumunda akıntının olduğu açıklığın kapanması ile birlikte drene olamayan akıntı kaynaklı işin içerisine apse oluşumu da girer. Apse çok şiddetli ağrı ve ateş şeklinde belirtilere neden olur.


Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Tedavisi
Pilonidal sinüs hastalığının tedavisi konusunda birçok cerrahi tedavi yöntemi tarif edilmiştir. Tarihsel perspektifde değerlendirilecek olursa yapılan ameliyat yöntemlerinin esasını hastalıklı alanın çıkartılması (eksizyon) ve daha sonra ortaya çıkacak olan boşluğun (defektin) kapatılması oluşturmaktadır. Bu boşluğun kapatılması direk karşı karşıya getirmek (primer onarım) şeklinde olabileceği gibi başka bir dokuyu o alana kaydırmak (flep yöntemleri) şeklinde de olabilmektedir. Bazen de hastalıklı dokunun çıkartılması ve oluşan defektin kendi kendine kapanması (sürekli pansumanlar) şeklinde de bu süreç götürülebilmektedir.

Günümüz modern cerrahi anlayışı içerisinde bu eksizyonel (cerrahi olarak dokunun çıkartılması, dikiş atılması vb.) yöntemler terkedilmektedir. Bunun yerine kist boşluğunun içerisinin temizlendiği ve boşluğun içeriden kapatılmaya (kimyasal ajanlar, lazer vb.) çalışıldığı yöntemler almaktadır.


Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Ameliyatsız Tedavisi Nasıl Yapılır?
Pilonidal sinüs hastalığının ameliyatsız tedavisinde amaç hastanede yatmayı gerektirmeyen ve sonrasında da ciddi iş gücü kaybına neden olmayan tedavi yöntemleridir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri, poliklinik koşullarında lokal anestezi altında, kolaylıkla uygulanabilen işlem sonrası ağrının olmadığı ve ertesi gün hastanın tüm günlük faaliyetlerine devam edebildiği, pansuman gerektirmeyen son derece konforlu tedavi yöntemleridir.

Hemoroidal Hastalık
Öncelikle “hemoroidler” tüm insanlarda bulunan, kan damarlarından oluşan, doğal bir yapının adıdır yani bir hastalık değildir. Hemoroidler makat bölgesinde bulunurlar ve anal kanalın tam kapanmasını sağlayan, istemsiz ve gaz ve dışkı çıkışını engelleyen bir nevi sübap görevi gören mekanizmanın önemli bir parçasıdır. Bu yapıların kronik kabızlık, aşırı ıkınarak dışkılama ve gebelik gibi nedenler ile bozulması durumunda hemoroidlerden kaynaklanan kanama-sarkma gibi şikayetler ortaya çıkar. Bu durum hemoroidal hastalık olarak isimlendirilir.

Hemoroidal Hastalık Belirtileri Nelerdir?
Hemoroidal hastalığın en önemli belirtisi kanamadır. Bu kanama genellikle büyük abdest sonrasında ortaya çıkan damlama şeklinde olur.
Hastaların bir diğer önemli şikayeti makatta ele gelen, meme adı verilen yumrulardır. Bu durum normalde anal kanalın içerisinde bulunup ancak dışkılama sırasında bir miktar dışarıya çıkıp sonrasında tekrar anal kanala dönmesi beklenen hemoroid pakelerinin sarkması nedeniyle olur.

Hemoroidal Hastalık Tanısı Nasıl Konulur?
Hemoroidal hastalıkta tanı bu konuda uzmanlaşmış Genel Cerrahi uzmanlarınca konur. Hastanın şikayetlerinin dinlenmesi sonrasında özellikle ıkındırılarak yapılan muayene ile hem hastalığın tanısı konur hem de sonrasında tedavi şeklini de belirleyecek olan evresi de belirlenmiş olur. Tanı aşamasında vurgulanması gereken en önemli noktalardan biri de endoskopik muayenedir. Zira rektal kanama her zaman hemoroidlerden kaynaklanmaz bazen kalın bağırsak ve rektum (kalın bağırsağın son bölümü) kanserlerinin belirtisi olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla bir hastaya hemoroidal hastalık nedeniyle tedavi planlaması yapılırken en azından kalın bağırsağın son bölümünün gözle değerlendirilmesi anlamına gelen sigmoidoskopik inceleme mutlaka yapılmalıdır.

Hemoroidal Hastalık Tedavisi Nasıl Olur?
Öncelikle şunu vurgulamaka gerekir ki anal bölge hastalıklarının tümünde tedavi şekli ne olursa olsun hastaya beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri mutlaka detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Burada kastedilen kabızlığı engellemek için yapılacak olan diyet düzenlemeleri (posalı gıda ile beslenme, su tüketiminin artırılması ve egzersiz) ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi (aşırı ıkınmanın engellenmesi, tuvalette uzun süre kalma vs) dir. Bunun dışında hemoroidal hastalıkda tedavi, medikal (ilaçlarla) ve cerrahi olarak ikiye ayrılır. Öncelik hemen her zaman medikal tedavi olmalıdır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde eğer yaşam tarzı değişiklikleri ve medikal tedaviye cevap alınamadıysa cerrahi tedavi uygulanabilir.

Hemoroidal Hastalıkta Tedavi Seçenekleri

Band Ligasyonu
Band ligasyonu iç hemoroidlere uyglanan bir yöntemdir. Band ligasyonunda, hemoroid memesinin taban kısmına özel bir alet yardımıyla halka şeklinde bant yerleştirilir. Bu sayede hemoroid memesinin kanlanması bozulur ve 7-10 gün içerisinde vücuttan ayrılır. Bu uygulama hastaneye yatış gerektirmeden lokal şartlarda uygulanabilir. İşlem sonrası hasta bir miktar gözlendikten sonra günlük yaşamına dönebilir.

Lazer (İnfrared Koagülasyon)
İnfrared koagülasyon (lazer) 2-3 mm uçlu prob hemoroid pakesi içerisine uygulanır. Pakenin kanlanmasını yüksek ısı ile azaltır. Lokal anestezi ile uygulanır ve hastaneye yatış gerektirmez. İşlem sonrası hasta günlük yaşantısına dönebilir.

Radyofrekans ablasyon
Radyofrekans ablasyon yöntemi ile hemoroid pakesine radyofrekans dalgaları verilir. Pakenin kanlanması azaltılır. Lokal anestezi ile uygulanır. Hastaneye yatış gerektirmez. işlem sonrası hasta günlük yaşantısına dönebilir.

Cerrahi Müdahale
Daha ileri düzey hemoroidlerde hemoroidin ameliyathanede cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Cerrahi işlem belden anestezi altında gerçekleştirilir. Hemoroid pakesinin tabanı bağlanır ve hemoroid cerrahi olarak çıkarılır. Genellikle hasta 1 gün hastanede yatırılır.

Anal Fistül
Fistül tanım olarak iç organların kendi arasında veya iç organlar ile vücut yüzeyi arasında gelişen, küçük tünelcikler şeklinde anormal yapılardır. Anal fistülde ise bu durum anal kanal ile cilt arasında oluşan bir kanal olarak ortaya çıkar. Hastalıkla hemen her zaman anal bölgede gelişen bir apseyi takiben başlar. Bu bağlamda anal apselerin daha başlangıç aşamasında etkin bir biçimde tedavi edilmeleri anal fistül gibi tedavisi oldukça zahmetli olan bu hastalığın da gelişimini azaltır.

Anal Fistül Belirtileri
Anal fistül anal apsenin kronik formudur. Hastalığın en önemli belirtisi makat bölgesinde oluşan akıntılar ve ağrılardır. Mevcut duruma bu tünelin tıkanması durumu da eklendiğinde apse ortaya çıkabilir ve bu kez şiddetli anal ağrı ve ateş de belirtilere eklenebilir.


Anal Fistül Tanı
Anal fistülde tanı, direk bakı yani muayene ile kolaylıkla konabilir. Ancak hastalığın evresini (ne derece ilerlediğini) anlayabilmek için yardımcı görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.


Anal Fistül Tedavisi
Anal fistülün tedavisi cerrahidir. Burada dikkat edilmesi gereken çok fazla cerrahi seçenek içerisinden hasta ve hastalığın o anki evresine uygun ne tip cerrahi uygulamanın önerileceğidir.

Anal Fistülde Tedavi Seçenekleri
1-Minimal İnvaziv Tıkayıcı İşlemler
Minimal invaziv tıkayıcı girişimler uzun yıllardır değişik metodlar kullanılarak uygulanmakta olup zaman zaman popüler hale gelmiştir. Fibrin Yapıştırıcı, PLUG metodu olarak da bilinen biyolojik tıkaç metodu, son zamanlarda pazarlanan klips metodu ve lazer ile fistül hattının tıkanması tıkayıcı işlemler içinde sayılabilir.

2-Cerrahi tedavi
Cerrahi tedavi fistülün şekline göre değişmekle beraber aslında 2 ana başlıkta incelenir.

1-Seton Uygulaması
2-Diğer cerrahi işlemler
a-Fistülotomi
b-Fistülektomi
c-LIFT ve Fleb uygulamaları

Anal Fissür (Makat Çatlağı)
Anal fissür kelime anlamı olarak makat çatlağı anlamına gelmektedir. Makat bölgesi, duyusal sinir uçlarından zengin olması nedeniyle çok hassas bir bölgedir. Bu nedenle burada oluşacak bir çatlak son derece hassas ve ağrılı olma özelliğine sahip olup hastanın tüm konforunu ve yaşam kalitesini bozabilmektedir. Hastalar, “makatta zonklayıcı- çok şiddetli” olarak tarif ettikleri ağrıdan, kanamadan ve kaşıntıdan şikayetçidirler. Bazen ele küçük bir şişlik gelmesi de mevcut şikayetlere eklenebilir.

Anal Fissür (Makat Çatlağı) Nedir?
Makat bölgesinde genellikle kabızlık sonrasında meydan gelen, hassas makat cildinde oluşmuş yırtıklara makat çatlağı ismi verilmektedir.


Anal Fissür (Makat Çatlağı) Belirtileri
Anal fissürün en önemli belirtisi özellikle dışkılama esnasında oluşan ve sonrasında da bir müddet devam eden şiddetli makat ağrısıdır. Bu ağrı hastalımız tarafından genellikle “cam kırıklarını dışkılarmışçasına” şeklinde ifade edilmektedir. Bu ağrının endişesiyle kabızlık meydana gelmekte ve “ağrı-kabızlık-spazm” şeklinde bir kısır döngü oluşmaktadır.


Anal Fissür (Makat Çatlağı) Tanısı Nasıl Konulur?
Anal fissür tanısı direk bakı ile kolaylıkla konulabilir. Anal bölgenin hemen giriminde lineer bir yırtık tarzında görünümün olması hastanın tanısının konması için yeterlidir. Bu konuda yapılan en sık hatalardan biri hastaların parmak ile muayene edilmeye çalışılmasıdır. Konu ile özellikli ilgilenen bir hekim (Kolorektal Cerrah, Proktoloji Uzmanı) bu hastalara asla parmakla muayene yapılmayacağını da bilir.


Anal Fissürde Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Anal fissür hastalığının tedavisinin temelini bu hastalığa sebep olan makat kasının aşırı kasılmasının (spazmın) gevşetilmesi oluşturur. Anal bölgenin iç tarafında bulunan ve adına “İnternal Anal Sfinkter” denilen bu kasta oluşan spazmın giderilmesi ile hastalık düzelir.
Bu spazmın giderilmesi için öncelikle diyet değişiklikleri ve sıcak su uygulamaları, gevşetici krem tedavileri, kas gevşetici enjeksiyon işlemi yapılabilir. Cerrahi, kronik vakalar dışında en son alternatif olarak düşünülmelidir.


Cerrahi Tedavi
Anal fissürün cerrahi olarak tedavisi genellikle lateral internal sfinkterotomi ameliyatı ile yapılır. Lateral internal sfinkterotomi dediğimiz bu ameliyatta, makat internal sfikterlerinin %20-25 lik bir kısmı çıkarılır. Bu sayede anal spazma neden olan iç makat kasları(internal sfinkterler) küçülmüş olacağından, anal spazm da kendiliğinden gevşer. Ayrıca fissürün kanlanması artarak iyileşme süreci de hızlandırılmış olur. Varsa hipertrofik papilla ve skin tag da cerrahi olarak çıkarılır. Lateral internal sfinkterotomi, ağrıyı da anal spazmı da azalttığı için %95’e varan oranlarda başarıyı sağlamış bir yöntemdir. Ancak etkili ve başarılı olabilmesi için mutlaka bu konuda tecrübeli ve donanımlı bir cerrah tarafından yapılmalıdır.

Botox Enjeksiyonu
İnternal sfinkter kaslarına yapılan bir enjeksiyonla bu kaslar felç olur. Sfinkterotominin ardından en etkili yöntemdir. Kronik anal fissür de dahil oldukça etilidir. Lokal anasteziyi dahi tolere edemeyecek kadar genel durumu kötü olan hastalarda altın standart sayılabilir. Bu yöntemin uygulaması oldukça kolay ve hasta uyumu çok yüksektir. %90’lara kadar başarı sağlayan bu yöntemin en önemli dezavantajı, tedavi süreci boyunca geçici inkontinansa (gayta kaçırma) neden olmasıdır. Diğer bir dezavantajı ise tekrar dozu gerektirebilmesidir.

Anal Bölge Hastalıkları Cerrahisi” üzerine bir düşünce

  • 2 Haziran 2022, 12:02
    Permalink

    Ramazan hocama 3 hafta önce anal fissur tedavisi oldu ve başarili bir ameliyat gerçekleştirdi.
    Hocama teşekkür ederim.
    Benim söylicegim her hangi bir sorunuzun varsa ameliyattan korkmayin agrisiz sizisizdi benim ameliyatim hocam çok başariliydi.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir