Obezite ve Metabolik Cerrahi

Obezitenin Tanımı ve Belirtileri Nedir?
Klasik tabiriyle vücuttaki yağ oranının artması obezite olarak tanımlanır. Ancak bizim uğraştığımız tehlike bu klasik tabirlerin çok daha üstünde toplumsal bir probleme yol açmaktadır. Uzun süredir obezite cerrahisi ile ilgilenen bir cerrah olarak; ben obezitenin en büyük belirtisini mutsuzluk ve kişinin kendine olan sevgisini kaybetmesi olarak tanımlayabilirim. Öyle ki, ameliyat ettiğim hastalarımda diğer tüm fiziksel değişimlerin yanında en çok bu iki değişime dikkat ederim. Hayatta bulunma amaçlarımızdan birisi mutlu olmak ise ve kendimizi sevmeden de mutlu olamıyorsak, obeziteyi diğer tüm sağlık problemlerinin üstünde bir psikolojik deformasyona sebep olduğu için bile çok önemsemeliyiz.

Obezite Cerrahisi Nedir?
Obezite cerrahisi, cerrahi müdahale uygulayarak midenin belirli bir kısmının alınması ya da mide ile bağırsaklar arasında yeni bağlantılar kurularak kilo verilmesi sağlanan ameliyatlardır. Kısaca kilo vermeye yardımcı olan cerrahi uygulamadır. Günümüzde en sık uygulanan iki farklı teknik vardır. Tüp mide ve mide by-pass operasyonudur. Son yıllarda en sık tercih edilen ve çok başarılı sonuçları bulunan ameliyat tekniği tüp mide işlemidir. Özellikle alanında tecrübeli ve uzmanlaşmış cerrahlar tarafından uygulandığı zaman mükemmel sonuçlar elde edilir.


Obezite Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Ameliyat genel anestezi altında uygulanır. Abdominal bölgeden 3 ya da 4 adet küçük kesiler yapılır. Kesi alanından kamera yardımıyla girilir ve midenin büyük bir kısmı çıkartılır. Midenin yeni şekli verilir. Son olarak dikiş atılır ve pansuman yapılarak obezite cerrahisi tamamlanır. Operasyon süresi uygulanan tekniğe ve cerrahın el tecrübesine göre değişiklik gösterir.


Obezite Cerrahisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Kilo alımına bağlı olarak hormon metabolizmasının bozulması, aşırı kilo nedeni ile diyabet ve tansiyon gibi hayati riske neden olan hastalıkların başlaması, diyet ve spora rağmen yeterli kilo verilmesinin söz konusu olmaması ve beden kitle indeksinin 30 ve üzeri ölçülmesi gibi durumlarda ameliyat gereklidir. Kilo problemi insanların fizyolojik sağlığının yanında psikolojik sağlıklarının bozulmasına da neden olur. Bu nedenle kilo sorunu olan ve obezite ile mücadele eden kişiler gerekli doktor kontrollerini yaptırdıktan sonra bu ameliyatı olabilirler.


Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygundur?
Genel sağlık durumu operasyon için elverişli olan ve 18-65 yaş aralığında bulunan kişiler obezite cerrahi için uygun kişilerdir. Ameliyat olmak için başvuran kişiler ilk olarak bazı sağlık taramalarından geçirilir. Alkol ve uyuşturucu gibi zararlı madde alışkanlığı olanlar, kontrol altına alınamayan diyabetik değerleri bulunanlar ve bulaşıcı hastalık riski olan kişiler gereken tedavileri olmadan ameliyat edilemez. Operasyon için kimin uygun olup olmadığına gerekli incelemeler sonucunda hekim karar verebilir.


Obezite Tedavisi İçin Ameliyat Çeşitleri


Tüp Mide Ameliyatı
Sleeve Gastrektomi diğer bir ifadeyle tüp mide ameliyatı, obezite tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Mide, cerrahi bir işlem sonucu bir tüp haline getirilir. Sindirim sistemi organları incelendiğinde hepsi ince uzun borular şeklinde olduğu görülür. Midenin bu sistemde bir istisna olmasının sebebi daha çok gıda alabilmesi ve depo yapabilmesi için boru görünümünde değil kese şeklinde bir yapısı vardır. Ameliyatla midenin bir bölümü geri dönüşü olmayacak şekilde alınır. Bu operasyonda mideye bir tüp veya yabancı bir cisim yerleştirilmez. Midenin bu operasyondan sonra tüp şekline benzemesi nedeniyle tüp mide ameliyatı olarak isimlendirilir. Mide hacminin küçülmesi yanında mideden salgılanan açlık hormonu üzerinde ciddi etkisi bulunur. Yemeğe karşı olan istek azalır, kişilerin açlık hissinde ciddi bir azalma yaşanır. Tüp mide ameliyatı ortalama 1,5 saatte gerçekleşmektedir.

Tüp Mide Ameliyatı Kimlere Uygulanır?
Tüp mide ameliyatında merak en fazla merak edilen konulardan bir tanesi de ameliyatın kimlere ve hangi yaş grubuna uygun olduğudur. Vücut kitle indeksi 40 kg/ m² üzerinde yani morbid obez olanlar. Vücut kitle indeksi 35-40 arasında olan ve aşırı şişmanlığa bağlı hipertansiyon, uyku apnesi, tip 2 diyabet gibi rahatsızlıklar yaşayanlar için uygundur. Mide küçültme ameliyatının uygulandığı yaş grubu 18-65 arasıdır. Ameliyat için uygun olması için kişinin vücut kitle indeksinin 35 ve üstü bir değere sahip olması gerekir. 18 yaş altı durumlarda mide ameliyatının uygulanması için hekim kararı ve ebeveyn onayı şarttır. 65 üstü durumlar için bireyin sağlık durumu ve ameliyatın gerekliliği değerlendirmeye alınır.


Tüp Mide Ameliyatından Sonra Kaç Kilo Verilir?
İstanbul merkezimizde Tüp mide ameliyatı olan hastalar, bu süreçten 5 yıl sonra kilolarının yüzde 60’ını kaybetmiş olurlar. Sağlık beslenme planı uygulayan ve düzenli egzersizler yapan hastalar, 2 yıl içerisinde kilolarının yaklaşık yüzde 80’lik kısmından kurtulmaktadır. Mide küçültme ameliyatından sonra vitamin ve mineral desteğinin alınması şarttır. Uzun süreler sonunda mide küçültme ameliyatı etkisini kaybederse, başvurulan yeni ameliyat yöntemi gastrik bypass olmaktadır. Tüp mide ameliyatı sonrası yeniden kilo alma oranı yüzde 15 seviyesindedir. Kilo alımına engel olmak için hasta yakından takip edilmelidir. Kişi aynı zamanda psikolog ve diyetisyenlerin takibi altına alınır.


Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Normale Dönüş Süreci Nedir?
Tüp mide ameliyatında karın kasları ve zarları kesilmemesi sebebiyle ameliyat sonrası ciddi ağrılar yaşanmaz. Mide küçültme ameliyatından sonraki akşam yürümeye başlanır. Hastada ilk gün gerginlik ve basınç hissi olabilir, ağrı kesicilerle bu durum giderilmektedir. Ameliyatı başarılı geçen hastalar 5 gün sonra iş hayatlarına dönebilir. Ameliyat sonrası süreç içerisinde beslenme kurallarına uyulması oldukça önemlidir.


Tüp Mide Ameliyatından Sonra Nasıl Beslenilmeli?
Tüp mide ameliyatından sonra beslenme tarzı değişikliği en önemli adımdır. Mide küçültme ameliyatı sonrası beslenmede dikkat edilmesi gerekenler kurallar bulunur. Gazlı içecekler ömür boyu yasaktır. Tüp mide ameliyatından sonra ilk 10-14 gün sıvı beslenilir. Sıvı ve katı gıdalar bir arada tüketilmemelidir.
Ameliyat sonrası az miktarda beslenme ile doyulabildiği için bu besinlerin yüksek kaliteli gıdalar olması gerekir. Tavuk, balık, yumurta, peynir, yoğurt gibi protein ağırlıklı beslenilmelidir. Tüp mide ameliyatı sonrası B12 vitamini hap şeklinde kullanıldığında yeterince emilemeyebilir. Bu durumda B12 takviyesi dilaltı hap veya iğne olarak kullanılabilir. Sebze, yeşillik, meyve ve kuruyemiş beslenme düzeninde her zaman bulunmalıdır. Uzman bir diyetisyen ve gerekirse endokrin uzmanı beslenme düzenini kontrol etmelidir. Tüp mide ameliyatında hastanın doktoruna güveni ve aklındaki soruların cevaplarını tam olarak almış olması çok önemlidir.

Gastrik By-Pass Ameliyatı
Gastrik bypass, tüp mide ameliyatından önce altın standart bir yöntemdi. Bu ameliyat, iki aşamadan oluşur. Önce midede yaklaşık 30-40 ml’lik hacim oluşturmak için midenin bir kısmı kesilir, sonra ince bağırsak belli bir noktadan bölünerek, alttaki kısmın bu küçültülen mideye bağlanması esasına dayanır. Kalan diğer bağırsak kısmı da, daha aşağı bir noktada ince bağırsakla tekrar birleştirilir. Böylece hem midenin hacmi küçülerek daha az yemekle doyma sağlanır hem de besinlerin ince bağırsağın belli bir kısmını atlayarak emiliminin azalması sağlanır. Besinlerin sindirimi için gereken mide asidi ve sindirim enzimleri ince bağırsağın daha aşağı bir kısmında bir araya gelir. Böylece küçük porsiyonlarla doyarak, daha az kalori alımı sağlanır. Sindirim hormonlarının tetiklenmesiyle, şeker üzerinde iyileştirici etkisi gösterir.

Avantajları:

  1. Uzun dönemde fazla kilolardan kurtulma oranı %60-80 arasındadır.
  2. Mide kapasitesi küçüldüğü için çok az yiyerek doyma sağlanır.
  3. Çeşitli sindirim hormonlarının tetiklenmesi; açlığın baskılanması ve şeker hastalığının düzelmesi gibi bir çok fayda sağlar.
  4. Uzun dönemde fazla kilolardan kurtulma ve bunu sürdürme oranı %50’nin üzerindedir.
    Dezavantajları:
  5. Tüp mide ameliyatına göre teknik olarak daha zor bir ameliyattır ve komplikasyon riski daha yüksektir. Gastrik bypass ameliyatında en büyük handikap, hastalar geri kilo aldığında yeni bir ameliyat seçeneğinin bulunmamasıdır.
  6. Uzun dönemde vitamin B 12, demir, kalsiyum ve folat gibi vitaminlerin eksikliğine yol açabilir. Bu nedenle ömür boyu vitamin ve mineral desteği gerekir.
  7. Geride kalan mideye ulaşım zorluğu (geride kalan mideye ve on iki parmak bağırsağına ağızdan endoskopi ile ulaşılamaz).
  8. Bağırsaklarda iç fıtıklaşma (internal herniasyon).
  9. Damping sendromu (yemekten sonra, fenalık hissi, bulantı, baş ağrısı).
  10. Marjinal ülser (mide ile bağırsağın bağlantı noktasında oluşan ülser, delinmelere neden olabilir).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir