Meme Cerrahisi

Meme Kitleleri
Kadınlarda çok sık görülen bir şikayetlerden biri olan meme kitleleri iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere iki gruba ayrılır.

İyi Huylu Meme Kitleleri
İyi huylu kitleler memede meydana gelen çoğunlukla iyi huylu tümör olarak isimlendirilen bir durumdur. Bu durum kadınların yaklaşık olarak %10’unda görülür. 15 ile 30 yaş arasında bulunan kadınlarda daha sık rastlanan bir durumdur. Genellikle ultrasonda belirlenebilen bir durumdur. Elle muayenede genellikle parmak aralarından kaçan hareketli bir yapıya sahiptirler. Eğer iyi huylu memede kitle ağrı yapmıyorsa ve boyutu küçük ise ve memenin şeklini bozmuyorsa herhangi bir tedavinin uygulanması gerekmez. Bu durum da kişilerin düzenli olarak ultrason ile kontrol edilmesi gerekir. Ancak iyi huylu memede kitle büyük bir boyutta ise, büyüyorsa ve ağrıya neden oluyorsa tedavi uygulanması gerekir.


Memenin fibroadenomu nedir ve nasıl tedavi edilir?
Fibroadenomlar özellikle genç kadınlarda çok sık rastlanan memenin iyi huylu bir tümörüdür. Memede kitle olarak ele gelir. Kitlenin fibroadenom olduğu ispatlandığı takdirde takip edilebilir. 3-4 cm olduğunda ya da görsel olarak rahatsız edildiğinde cerrahi olarak çıkarılabilir.


Memedeki Kistler
Kistler memedeki süt kanalı bezlerindeki genişlemelerle içi sıvı dolu keseciklerden oluşur. Her yaş grubunda görülmekle beraber 40-50 yaş grubunda sık görülür. Basit kistler düzgün sınırlı, kompleks kistler ise içinde solid (katı) kısımlar içeren, bölmeli, sıvı içeriği yoğun görünümlü, düzgün sınırlı olmayan kistlerdir.


Memedeki kistlerin tedavisi nasıl olur?
Kistlerin içi sıvı olduğundan iğneyle boşaltılabilir. Sıvıyı boşalttıktan sonra tekrar ediyorsa, ya da kanlı sıvı geliyorsa tahlile göndermek gerekir. Kompleks kistlerde ise solid bölümde mevcut olduğu için biyopsi yapmak gerekebilir. Kistler büyükse, sürekli tekrar ediyorsa, şüpheli görünüyorsa cerrahi olarak çıkarılabilir.


Granülomatöz Mastit nedir ve en çok kimlerde görülür?
Mastit meme bezinin iltihabına denir. Granulomatöz mastit ise patolojik olarak konulabilen bir tanıdır. Sarkaidoz, histoplazmozis, Wegener Granülomatozu, tüberküloz, tifo, bruselloz, mantar, parazitçeşitli sebepleri olabilir. Ancak en sık nedeni belli olmayan idiyopatik granülomatöz mastit görülür. İdiyopatik granülomatöz mastit (İGM) sebebi belli olmayan en sık 30-40 yaşlarda görülen bir mastit çeşididir.


İyi huylu meme ağrısını azaltmak için ne yapabiliriz?
Meme ağrısına mastalji ya da mastodini denir. Fibrokistik hastalık, fibroadenom, adet öncesi hormonel durum gibi bir çok sebebi olabilir. En sık sebebi adet öncesi hormonların durumuna bağlı olarak memenin dolgun olmasına bağlı olarak gelişir. Adt sonrası geçtiği için bir tedavi gerekmez, ancak çok ağrı olursa ağrı kesici alınabilir.


MEME KANSERİ

Meme kanseri, süt bezleri ve kanalları oluşturan hücrelerde, çok çeşitli hazırlayıcı faktörler ile başlayan kontrolsüz çoğalmış ve vücuda yayılma potansiyeli taşıyan tümöral hücre topluluğudur. Meme kanseri kadınlarda en sık kanser tipidir ve ülkemizde kadın kanser ölümlerinin en sık sebebidir. Her 8 kadından 1’inde hayatının bir döneminde meme kanseri gelişeceği düşünülmektedir. Ülkemizde meme kanseri sıklığı 100.000’de 35’dir. 40-55 yaş arasında kanserden ölümlerin 1. sıradaki nedenidir. Erken evrede yakalanırsa tedavi şansı yüksektir.


Erken Tanı İçin Neler Yapabiliriz?
Meme kanserinde ölüm oranını düşürmek ve kaliteli yaşam elde etmenin en etkin yolu erken tanı ve tedavidir. 20-39 yaş aralığında aylık kendi kendine meme muayenesi ve yılda 1 kez uzman doktor muayenesi ve gerekli görülmesi halinde görüntüleme tetkikleri yapılması uygundur. 40 yaşın üstündeki hastalarda aylık kendi kendine meme muayenesi, yılda 1 kez uzman doktor muayenesi, yılda 1 kez mamografi çekilmesi; gereği halinde ek tetkiklerin yapılması uygundur.
Kendi kendine meme muyenesi adet gören kadınlarda adet başlangıcınden sonraki 5-7 gün, adet görmeyen kadınlarda her ayın belli günü yapılmalıdır.


Meme Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Yaş, kadın cinsiyet, genetik faktörler(%5-10), beyaz ırk, yoğun meme dokusu, diğer kanser öyküsü(rahim, yumurtalık gibi) , memede kanser öncülü lezyonlar, erken adet görme başlangıcı, geç menopoz, doğum yapmamış olmak, 30 yaş sonrası ilk doğumunu yapmış olmak, doğum kontrol ilaçları, hormon tedavileri, obezite, alkol-sigara kullanmak, egzersiz yapmamak, beslenme alışkanlıkları(fazla yağlı yemek… vs.) risk faktörlerinin başlıcalarıdır.


Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
– Memede veya koltukaltında ele gelen kitle
– Meme başı akıntısı
– Meme başında içe doğru çekilme, şekil bozukluğu, meme başı derisinde yara, pullanma
– Meme cildinde yara
– Meme cildinde kızarıklık, ödem
– Memede tek taraflı büyüme, şekil bozukluğu

Görüntüleme

Meme kanserinin erken teşhisi için kendi kendine muayene ve klinik muayenenin yanı sıra, görüntüleme yöntemleri kullanılır. Mamografi en temel yöntemdir. Mamografide verilen radyasyon dozu çok düşüktür ve sağladığı yarar zarara oranla daha fazladır. Meme ultrasonografisi, genç kadınlarda ilk inceleme yöntemi olarak ya da mamografiye ek olarak kullanılır. Meme MR’ı, daha ileri görüntüleme amacıyla kullanılır.


Biyopsi
Memede şüpheli bulgular saptandığı zaman tanı koymak için iğne biyopsisi yapmak ya da tanı amaçlı ameliyatla o bölgeyi çıkarmak gerekir.


İğne Biyopsileri
İğne biyopsisi radyoloji kliniğinde, görüntüleme yöntemleri rehberliğinde yapılması uygundur. İğne biyopsileri, ultrasonografi, mamografi ya da MR rehberliğinde uygulanabilir. İşlem sonrası patolojik bulgular, iyi huylu, şüpheli (atipik) ya da kötü huylu olarak rapor edilir. İğne biyopsileri şüpheli alanın özelliklerine ve görünürlüğüne göre İnce İğne Aspirasyon biyopsisi, kesici iğne biyopsisi, vakum biyopsisi ve MR rehberliğinde biyopsi şeklinde yapılabilir.


İşaretleme
Görüntüleme yöntemleriyle saptanan, klinik muayenede elle bulunamayan şüpheli alanların ameliyatla çıkarılması gündeme geldiğinde, alanın ameliyatta bulunabilmesi için öncesinde işaretleme yapmak gerekir. İşaretleme işlemi, tel ya da radyoaktif madde ile yapılmaktadır.


Meme Kanserinde Evreleme
Tedavi şemasının belirlenmesi ve tedavi şansının öngörülebilmesi, hastalığın evrelemesinin yapılması ile mümkündür.


Evre 0 (karsinoma in situ):
Kanser hücreleri memede sınırlı ve yayılma potansiyeli yoktur.


Evre I:
Kanser hücreleri yayılma potansiyeli kazanmış, ancak memede sınırlıdır


Evre IIA:
Boyutu artmış ve/veya lenf bezlerine sıçramıştır.


Evre III:
Çevresel lenf bezlerine veya bulunduğu bölgedeki yapılara yayılmıştır.


Evre IV:
Kanser, vücuttaki uzak organlara (kemik, karaciğer, akciğer, beyin) sıçramıştır.


Meme Kanserinde Cerrahi Tedavi
Kanser tipinin evreleme ve cerrahi strateji üzerinde etkisi yoktur. Cerrahi olarak, tüm meme kanserleri tipine ve alt tipine bakılmaksızın aynı prensiple tedavi edilir. Erken evre meme kanserinde aksi bir durum olmadıkça cerrahi, ilk seçenek tedavidir. Güncel cerrahi tedavide etkilenen organın bir kısmı veya tamamı çıkarılarak koltukaltı lenf nodu örneklemesi yapılır. Böylece evreleme yapılmaktadır.


Meme Koruyucu Cerrahi
Erken evre meme tümöründe tümöral dokunun etrafındaki yeterli genişlikteki tümörsüz meme dokusu ile birlikte çıkartılması işlemidir.


Mastektomi
Günümüzde meme koruyucu cerrahinin uygun olmadığı, memede çok odakta hastalığı olan vakalarda tercih edilmektedir. genetik risk taşıyan hastalarda koruyucu amaçlı yapılabildiği gibi, seçilmiş hastalarda deri koruyucu, meme başı koruyucu mastektomi şeklinde yapılarak eş zamanlı implant ameliyatı da gerçekleştirilmektedir.


Koltuk Altı Girişimleri
Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi
Meme kanser hücreleri en sık olarak koltuk altı lenf nodlarına yayılmaktadır. Özel boya ya da nükleer madde verilerek meme tümörünün ilk ulaştığı lenf nodları çıkarılır. Eğer bu nodlarda hastalık yoksa koltuk altına ek girişim yapılmaz, eğer hastalık varsa koltukaltı lenf bezlerinin büyük bölümü çıkarılır.


Aksiller Diseksiyon
Hastanın koltuk altı lenf bezlerinde hastalık olması halinde koltukaltı lenf bezlerinin büyük bölümünün çıkarılması işlemidir.


Onkoplastik Meme Cerrahisi
Günümüzde tüm meme kanser ameliyatları sonrası eş zamanlı ya da geç rekonstrüksiyon yapılmaktadır. Bunun için hastanın ya kendi meme dokusu yeniden şekillendirilerek kullanılmakta, ya kendi kas ve deri planları meme yuvarlağı oluşturacak şekilde kullanılmakta ya da protez materyaller kullanılmaktadır. Aynı zamanda karşı taraf meme ile simetriYİ sağlayıcı girişimler planlanmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir